6 Şubat’ta yaşanan Depremlerin ardından eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, yazılı bir açıklamayla kayıp bir çocuk vakası olmadığını kamuoyuna açıklamıştı. Ancak Afet- Çocuk Sivil Koordinasyon ekibi 11 Şubat’ta yayınladığı bilgi notundan deprem bölgesinde en az 168 çocuk için arama ilanı olduğunu aktarmıştı. Bu çelişkilerin sonrasında Bakanlık, yoğun bakımda olduğu için kimliği tespit edilemeyen çocukların olduğunu açıklamaya başlamıştı.
Kayıp çocukların durumuna ilişkin hak ihlalleri, istismar gibi olasılıklar yurttaşları endişelendirmeye devam ederken depremden 11 gün sonra, 17 Şubat’ta Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde “Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?” sorusuna verdiği yanıtta “Evlat edinenle evlatlık arasındaki bu ilişki sebebiyle bir evlenme engeli doğmadığı gibi, evlatlığın kendi öz anne babasının yerine, evlat edinenlerin nesebine kaydedilmesi de caiz değildir” ifadelerine yer vermişti.
Depremin yaşandığı 6 şubat tarihinden beri ‘refakatsiz’ olduğu söylenen çocuklara dair kimi sayılar açıklanırken kimlik eşleşmesi yapılmayan çocukların sayısı hiçbir zaman net bir şekilde açıklanmamıştı.
Yeni Bakan Mahinur Özdemir Göktaş 11 Ocak 2024’te deprem bölgesinde kayıp çocuk bulunmadığını aktardı. Ancak çocuğunu henüz bulamamış olan depremzedeler Göktaş’ın açıklamalarına tepki göstererek yalanlamıştı.
20 DEPREMZEDE ÇOCUK İHH’NİN VİLLASINDA BULUNMUŞTU
Son olarak Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi’nden Hatice Kapusuz 24 Ocak 2024’te Evrensel Gazetesi’ne verdiği röportajdaki açıklamalsında,”Kayıp çocukların nerede olduğuna dair organ kaçakçılığı, tarikatların kaçırmış olması gibi pek çok iddia ise sürekli yalanlandı. Ancak örneğin Bakanlık tarikatlara teslim edilen çocuklar olduğu iddialarını yalanladıktan hemen sonra 20 depremzede çocuğun İstanbul’da İHH’ye ait bir villaya yerleştirildiği ortaya çıktı.” ifadelerine yer vermişti.
BİR ÇOCUK DEPREMDEN 41 GÜN SONRA İSTANBUL’DA ORTAYA ÇIKTI
Bakanlığın kayıp çocuk iddialarını yalanladığı süreçte yine 3 yaşındaki N., Hatay’da enkazdan bilinci açık şekilde çıkarıldıktan sonra amcasının eşliğinde en yakın hastaneye götürülmüştü. N’nin Mersin Şehir Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verildikten sonra yer olmadığı için amcası ambulansa alınmadı. Ertesi gün Mersin Şehir Hastanesi’ne giden amcaya N’nin hastanede olmadığı ve nereye götürüldüğünün bilinmediği söylendi. Mersin ve çevre illerdeki tüm sağlık kuruluşlarında aranan çocuk 41 gün sonra İstanbul’da bir hastanede bulunmuştu.
5 YAŞINDA BİR ÇOCUK HOLLANDA’DA BULUNDU
İddiaları doğrulayan örneklerden biri de Hollanda’da bulunan beş yaşındaki çocuktu.
Depremden üç ay sonra Hollanda’nın Maastricht kentinde polis 5 yaşında bir çocuğu yalnız başına dolaşırken buldu. Maastricht polisinin Instagram hesabından yapılan açıklamada, çocuğun sadece Türkçe konuştuğu belirtildi. Çocuk polislere Türkiye’den geldiğini, anne ve babasının Türkiye’de olduğunu, her ikisinin de 6 Şubat’taki depremde yaralandığını söyledi. Sosyal hizmet uzmanlarına teslim edilen çocuğun, bir sığınma merkezine gönderildiği bildirilmişti.
Kayıp çocuklar için yanıt aranırken Bakan Göktaş, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler sonrası kaybolan çocuklara ilişkin yazılı soru önergesine cevap verdi.
‘KAYIP ÇOCUK BULUNMUYOR’ YANITINI SÜRDÜRDÜ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, çocukların korunmasını, haklarının güvence altına alınmasını amaçladığını bildiren Göktaş, çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde tüm risklere karşı bilinçli ve duyarlı nesiller yetiştirmek üzere koruyucu, önleyici ve destekleyici çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Çocuklara yönelik tüm hizmetlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde gerçekleştirildiğini aktaran Göktaş, deprem bölgesinde enkaz altında çıkarılmış ve yakınlarına ulaşılamayan kimliksiz veya kendini ifade edemeyen, refakatçisi olmayan ya da yakını vefat ettiği tespit edilen çocuklara ilişkin güncel bilgilerin deprem sürecinde kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına Bakanlığın resmi sosyal medya hesaplarından şeffaf bir şekilde düzenli olarak paylaşıldığını söyledi.
1912 ÇOCUK KAYIT ALTINDA
Deprem felaketi nedeniyle ailesinden ayrı düşmüş veya refakatçisi olmayan 1912 çocuğun Aile Bilgi Sistemi Afet Yönetim Çocuk Modülünde kayıt altına alındığını dile getiren Göktaş, deprem bölgesinde, enkaz altından çıkarılmış, yakınlarına ulaşılamayan kimliksiz veya kendini ifade edemeyen hastanelerde tedavisi devam eden çocukların yakından takip edildiğini, tedavisi tamamlanan çocukların Bakanlığın çocuk bakım kuruluşlarında korunma ve bakım altına alındığını bildirdi.
Bakan Göktaş, şunları kaydetti:
“Kuruluşlarımıza alınan çocuklarımızın öncelikle ailesi ve yakınlarına ulaşılmasına yönelik çalışmalarımız titizlikle yürütülerek çocuklar ailelerine teslim edilmiştir. Bakanlığımız ile TÜBİTAK arasında yapılan işbirliği neticesinde TÜBİTAK tarafından geliştirilen “DerinGÖRÜ” yüz tanıma programı kullanılmıştır. Yapılan DNA eşleşmeleri ve kimlik kontrolü, kimliklendirme ve mesleki çalışmalar sonucunda 1874 çocuk ailesine/aile yakınlarına teslim edilmiştir. Halen hastanede tedavisi devam eden 1 çocuğumuz yakından takip edilmektedir. 6 çocuğumuz da aile odaklı hizmetlerden faydalandırılmıştır. 15 çocuğumuz bakım ve koruma altındadır. Çocuklar, yaş ve cinsiyet durumlarına uygun Bakanlığımıza bağlı çocuk bakım kuruluşlarında bakılmakta ve korunmaktadır. Kayıtlarımızda olan 16 çocuğumuz vefat etmiştir. Kimliği belirlenemeyen çocuğumuz bulunmamaktadır.”
Çocuk Koruma Kanunu kapsamında olduğu tespit edilen çocukların Bakanlık tarafından korunma ve bakım altına alınarak kuruluş bakımı hizmeti veya yakın evre/akraba koruyucu aile hizmetinden faydalandırıldığını belirten Göktaş, Bakanlığın hizmet modellerinden faydalandırılan çocukların izleme ve takiplerinin ilgili mevzuat çerçevesinde yapıldığını aktardı. Göktaş, “Yakınlarına ulaşılamayan kimliksiz veya kendini ifade edemeyen çocuklar hiçbir şekilde üçüncü şahıs, kurum, dernek, vakıf gibi yerlere yerleştirilmemektedir” ifadesini kullandı.
Depremden etkilenen çocukların risk ve ihtiyaçlarının belirlenmesi için Çocuklar Güvende Ekipleri ile öksüz ve yetim hizmet birimleri aracılığıyla izleme ve takip çalışmalarının yapıldığını ifade eden Göktaş, depremden etkilenen çocuklara yönelik hane ziyaretleri gerçekleştirildiğini ve ihtiyaçları doğrultusunda gerekli sosyal hizmet müdahalelerinde bulunulduğunu kaydetti.