Galatasaray dün gece bir sürü hata yapmasına rağmen yine de kazandı. Icardi’nin gol şansı sıfırlanmış gibiydi. Bir topu direkten dönüyor, ikincisi kalenin üç parmak üzerinden gidiyor ama o meşin yuvarlak bir türlü filelerle buluşmuyordu. Neyse ki son anlarda Arjantinli yıldız, Barış’ın pasında yaptığı düzgün vuruşla en kritik anda golünü attı.
Mertens, Sparta Prag karşısında harika bir maç çıkardı, golünü de attı ama vurduğu toplar, bir türlü kalabalık rakip defansı geçerek kaleye yönelemedi. Cim-Bom şut çekince ya defanstan dönüyor ya da direğin dibinden auta çıkıyordu. Çek ekibi ise ev sahibi takımın hatalarından bulduğu pozisyonlarda golleri kaydetti.
Ne yalan söyleyeyim ben Sparta’nın bu kadar dişli, atletik bir takım olduğunu düşünmüyordum. Bitmez, tükenmez bir enerjileri varmış. Muslera gününde olmasa Sparta Prag maçı da kazanabilirdi. Deneyimli file bekçisi yüzde yüzlük dört gol pozisyonunu engelledi.
Galatasaray’da en büyük sıkıntı yan toplarda. Rakibin yandan ortalarında veya kornerlerde savunmacılar bunları karşılayamıyor. Adam paylaşımında hatalar yapıyorlar. Torreira ve Kerem Demirbay, takımlarını ayakta tutan isimlerdi. Kerem Demirbay hem golünü attı, hem de karşı ataklarda öyle müdahaleler yaptı ki her türlü alkışı hak etti. Torreira da aynı şekilde bir sağa bir sola koşuyor. Bu iki oyuncu da ikişer kişilik oynadılar.
Berkan resmen kendini parçalarcasına mücadele etti. Hücuma çıkıyor, defansa geliyor, sol beke dönüyor… Çocuk bir saniye durmadı. Bu kadar özveri olur. Sakın kimse Berkan’ı suçlamasın, mükemmeldi. Bu kadar atletik bir takım karşısında 10 kişi kalmana rağmen galip gelebiliyorsan bu çok büyük başarı.
Eminim ki kalitesi ve hırsıyla Galatasaray bu maçın hiç de kolay geçmeyecek olan Çekya’daki rövanşında istediği sonucu alarak turu geçecek ve yoluna devam edecek.